İçindekiler
İktisadi Konular Hakkında Nasıl Yazılır?
Birçok iktisatçının yaptığı gibi değil! (Benim de önceden yaptığım gibi değil!) Deirdre N. McCloskey böyle olduğunu söylüyor. Siz de “İktisadi Konular Hakkında Nasıl Yazılır” kitabını okuduktan sonra büyük ihtimalle yazım tarzınıza belli eleştiriler getireceksiniz. Şu bir gerçek; her alanda olduğu gibi iktisadi konuda da iyi yazmanın tek bir yolu yok. Peki sizinki iyi bir yol mu? Emin misiniz? Galiba değilsiniz. Belki de iktisadi yazıların çoğu kişiye sıkıcı gelmesi de bu yüzdendir. Neyse panik yok. Yol öğrenmek ya da yolunuzu güzelleştirmek için kullanabileceğiniz rehberimiz var. Kendi adıma ve sizin için McCloskey’in İktisadi Konularda Yazma öğütlerini 23 madde altında topladım.
Deirdre N. McCloskey kimdir?
ABD’nin Michigan eyaletinde 1942 yılında doğan Mccloskey, iktisat alanında lisans ve lisansüstü eğitimi Harvard Üniversite’sinde tamamladı. 1968-1980 yılları arasında Chicago; 1980-1999 yılları arasında Iowa Üniversitesi’nde dersler verdi. 2000 yılından günümüze kadar da Illionis Üniversitesinde ders vermektedir. Prof. McCloskey’in iktisat, tarih, ingiliz dili ve iletişim alanında ordinaryüs profesörlüğü bulunuyor. 2020 yılına kadarki akademik yaşamında yirmi altı kitap ve dört yüz civarında makale yayımlamıştır. Makale ve kitapların yayımlandığı alanlar: iktisat tarihi, retorik, felsefe, istatistikse teori, iktisat teorisi, feminizm, queer çalışmaları, liberalizm, etik ve hukuk şeklinde devam ediyor. Kendi kişisel web sayfası için tıklayın |
Bir iktisatçı neden iyi yazmalıdır?
Bu da soru mu? Tabi ki faydasını maksimize etmek için! Aksi olabilir mi? Hadi biraz iktisatça konuşalım! İktisatçı, kıt kaynaklar altında fikirlerini en net şekilde en fazla kişiye ulaştırabilmek için iyi yazmalı. Yazarak fikirlerini yaymak, düşünceleri pazarlamak! maliyeti düşük, getirisi yüksek bir eylem. Maksimizasyon ustası iktisatçı neden fırsatı kaçırsın ki?
Hisse.net forum üyesi borsacı sade vatandaştan, Dış ticaret Müsteşarlığındaki Uzman yardımcısına, Karabük Üniversitesi iktisat öğrencisinden, JP Morgan Bankası baş ekonomistine ve Prof. Dr. Daron Acemoğlu’na her gün yüzbinlerce iktisadi rapor ve makale yazılıyor. Peki, hepsi hakkıyla okunuyor mu? Aslında soruyu yeniden sorayım. Hepsi okunmaya değer mi? Bir iktisatçı olarak kimleri ve hangi yazıları, kitapları okuyorsunuz? (Bir iktisatçı dışında kimsesin kolay kolay iktisadi konular hakkında nasıl yazılır başlıklı makale okuyacağını sanmıyorum.) Okuduğumuz şeyi nasıl belirliyoruz? İyi yazılmış şeyleri okuyoruz. Diğerlerine de sadece göz atıyoruz. Belki en fazla 5-10 sayfa ilerliyoruz. Hepsi bundan ibaret.
Bir fikri pazarlamak (tüketim çağı jargonu) için önce uygun iletişim kanalı lazım. Matbaa ve sonra da internet sağ olsun. Fikirleri yazarak başkasına aktarmayı kolaylaştırdılar. Sonraki adım bizde. Herkes tarafından okunmak için elimizde çok iyi bir silah var. İyi yazmak. Çünkü iyi bir yazı kendini okutur. Yazanın unvanı, işi, iş yerindeki kademesi önemli değil. İktisatçı anlaşılmak istiyorsa iyi yazmalı.
Profesör McCloskey iktisadi konularda nasıl iyi yazılabilir? sorusuna cevap için bizim yerimize oldukça kafa yorup, “Economical Writing” kitabını yazmış. Kitapta iktisadi konuda yazı yazan herkes için otuz beş temel öneri var. Kelime seçiminden, yazı yazmak için gerekli motivasyonlara kadar öneri barındırıyor. Heretik Yayınevi adına Pelin Tuştaş kitabı Türkçe’ye kazandırmış. Çevirisi oldukça başarılı. Kitap sadece orta boy filtre kahve fiyatına eş değer. Size katacakları karşısında fiyatı çok uygun. (Hepimiz iktisatçı olunca fayda-maliyet analizi işe yarar dedim.) McCloskey’in diğer kitaplarını da çevirenler çıkar umarım.
Let’s make economical writing great again
İyi yazmak.
Kötü yazmak kader değildir. Çünkü, iyi yazma yetenek değildir. Beceridir. Yani doğuştan gelmez. Araştırdıkça, okudukça, öğrendikçe ve çalıştıkça geliştirilebilir. O yüzden asla boş vermeyin. Her iyi yazının temeli iyi bir okuyucu olmaktan geçer. Boş testiden başkalarına su veremezsiniz. Okuyun, araştırın, öğrenin ve yazmaya başlayın.
Yazmak, düşünmektir.
Yazmaya başlamadan önce ve yazarken düşünün. Bir iktisatçı gibi düşünürseniz; modeli kafanızda tam olarak kurun. Sorun nedir? Neleri yazmalıyım?
Yazmak, anlaşılmaktır.
Berrak olun. Okuyan kişinin sizi anlamasını sağlayın. Okuyan zor anlaşılan yazıyı okumaktan çabuk vazgeçer. Kötü yazı zor anlaşılır. Yazmak için konuyu sevmek ya da nefret etmek gerekir. Böyle bir konu seçin. Konuya nötr olmayın. Yazdıkça, yazdığınızı mutlaka birine okutun. İkinci ve üçüncü göz önemli. Okuttuğunuz kişi okuduğunu anlamıyorsa belki de tekrar yazmalısın. İyi yazıp yazmadığını anlamak için eleştiri al.
Romalı bir yazma profesörü;” Bu yüzden kişi, yazmaya, yalnızca okur anlayabilsin diye değil, okurun yanlış anlamaması mümkün olabilsin diye özen göstermelidir.
Klasik retoriği kullanın.
Yazarken klasik retorikten faydalanabilirsiniz. Özellikle akademik yazım söz konusu olduğunda başvurun.
Klasik retorik üç aşamadan oluşur;
Keşif: Dinlenilmeye değer argümanı bul
Örnek: Kadınların iş gücüne katılmaması, ülkenin insan sermayesini yarıya indirir.
Düzenleme: Argümanları ortaya koyacak düzeni belirle.
McCloskey’e göre iktisadi yazma retoriğinde genellikle düzenleme adımı sorunlu. Model, veri, bulgu, sonuç şeklinde düzenleme “daha bilimsel” olma amacı güdüyor. (Bence de haklı bir serzeniş. İktisat emperyal bir sosyal bilim dalı olduğu kadar da pozitif bilimlerden/bilimcilerden etkileniyor. McCloskey’in 26 kitabından biri de The Rhetoric of Economics adı ile iktisatta retorik üzerine. )
• Başlık: Kadın İstihdamı
• Özet
• Giriş
• Teorik tartışma
• Literatür özeti
• Ampirik model
• ….
• Sonuçlar
• Öneriler
Üslup: Argümanları, ikna edici şekilde sunmadır.
İyi bir argümana sahipsiniz. Yazmaya başlayın. Yazdığını tekrar tekrar okuma ve yeniden yazma, iyi bir üsluba sahip olmanın temelidir. Ertelemeyin hemen yazmaya başlayın
Ernest Hemingway’e göre; “Kolay yazmak okumayı zorlaştırır.”
Araştırmak, yazmaktır.
Araştırma yazma ve taslak oluşturma ile başlar. Yazmak düşünmeye sevk eder. Ne yazacağınıza karar verirken bol bol düşünürsünüz. Retorik açısından düzenleme; kitap düzeyinden paragraf düzeyine iyi taslakları bulma, sıralama işidir. Mutlaka not alın. Ne olursa; problem, makale, hipotez, soru fark etmez. Not edin.
Sözlük benzeri yardımcı araçları elinizin altında tutun. İktisat sözlüğü, deneysel iktisat sözlüğü, terim sözlükleri işe yarar. Kelimenin etimolojisi sizi düşünmeye sevk eder.
İpucu: Yazdığınız şeyi yeniden okumak yorabilir. Aynı şeyi farklı bakabilmek için yazının fontunu değiştirin. Yeni bir şey gibi okursunuz.
Kısa ve öz yazmak için kendinize sorun; “Ee yani? “
Kendinize ne anlatmak istediğinizi sorun. Boş, gereksiz uzun veya muğlak şekilde yazma ihtimalinizi azaltacak bir kural. Diğer açıdan kısa ve öz yazmanın yolu. Cümleyi veya paragrafı yazdıktan sonra kendinize sorun. Ee, yani? Ne demek istiyorsun. Ee, yani? dediğinizde cevabı beğenmediniz mi? Belki yeterince okuma yapmadınız. Yeterince okudum diyorsanız yeterince düşünmemiş olabilir misiniz?
Bazen söyleyecek bir şey bulamamanın ya da boş yazmanın nedeni yeterince düşünememektir. Belki odaklanma sorunu yaşıyorsunuzdur. (İnternet çağında odaklanmanın kendisi başarı. Sosyal medyası ayrı, iletişim kanalları ayrı dert.) Yerini değiştir. Mola verin. Hava almaya çıkın. Her zaman iyi yazılmaz!
Okuyucudan sen ne diyorsun değişik tepkisi almamak, yazdığımızdan utanmayacak şekilde yazmak, iyi yazmamızı sağlayabilir. Yazdığınızı sesli şekilde de okuyabilirsiniz.
Oxford ve Cambridge’te öğrencilerden yazdıklarını sesli şekilde okumaları istenirmiş. (Bu gelenek Türkiye’ye gelse yazma becerisi çağ atlar:)
Hayali karakter yaratıp; o okuyacakmış gibi yazın.
Kim için yazıyorsunuz? Lisans öğrencisi, profesör, sade vatandaş; o karakterde biri yaratın. Yazdıkça onun okuduğunu hayal edin. Yazdığınız şeyi anlar mı? Çok mu teknik yazdınız acaba? Yazıyı yazarken karakterleri sakın değiştirmeyin. Sizi sürekli aynı okurun okuduğunu düşünün. Sade vatandaşa anlatırken profesöre dönmeyin.
Örtük okuyucu karakterini doğru seçerseniz yazının seviyesini de doğru seçersiniz. (Doktora tez dönemi öğrencisi olarak tez yazanların, tez danışmanını ya da tez jürisini hayal ettiklerinden eminim.)
Basmakalıp yazmayın; İlgi çekici yazın; Tekrara düşmekten kaçının.
Yazıya daha başlamadan önce okuyucuyu sıkmayın. Girişi ve özeti uzun tutmayın. Özellikle özet, gerçekten de özet olsun.
Hayali karakterin bildiğini düşündüğünüz şeyi yeniden anlatmayın. Bir iktisat profesörüne tam rekabet piyasasının koşullarını detaylıca anlatmak, onu sıkar. Yazıda tek bir olayı aktarmak için anlaşılabilir az sayıda örnek yeter.
Makaleye “Bu makale ……..” ibaresi ile giriş yapmayın. Peşrevden kaçının. Girişin sonuna içindekiler kısmı eklemeyin. “Zayıf yazarlar” içindekiler kısmını yol haritası olarak savunur. (Profesör McCloskey makalelerimi bir görse. Affederdi herhalde.)
[box type=”info” align=”” class=”” width=””]Peşrev: Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça (TDK)[/box]
Bir örneği, vakıayı, savı tekrar etmekten kaçının. Tekrar yazacaksanız okura bunu söyleyin. Sizi umursamaz sanmasın. Tekrar edecek olsak da tekrara düşerseniz bunu okuyucuya söyleyin.
İddianızı önceden tanıtan başlıklar kullanmak yazınızı süsler. Yazıdaki başlıklar gibi: “Araştırmak, yazmaktır.”
Yazmak, bir gösteri sanatıdır.
Yazar, okuyucu karşısında sahnededir. Yazarken, bağırmayın. Yazı tonu ses tonu gibidir. Alçalma ve yükselme okuyanı etkiler. Argümanları sunarken kaba olmamalı, hakaret etmemeli: “Bu tam bir saçmalık” ;”bunu önerenler ahmak olmalı.” Okuyucu hırsınızdan dolayı hakaret ettiğinizi düşünür. Argümanlar önemsizleşir. Hakaret edilen kişinin düşüncesine sempati duyar.
Yazar, okuyanı eğlendirmelidir. Yazarken de kendine güvenmelidir. Güvensizlik, yazılanları muğlaklaştırır. Unvana sığınıp ona göre yazmayın. İktisat doktoram var. Süslü teknik terimler kullanmazsam işi bilmediğimi sanırlar baskısı altında yazmayın. Yazdığınız muğlaklaşır.
Kesinlikle, bütünüyle, tamamıyla kelimelerini kullanmaktan kaçının.
Paragraf anlamlı olmalıdır.
Paragraf, yazının tamamı içinde noktalama işareti işlevi görür. Okuyucunun nerede duracağını ya da devam edeceğini belirlersiniz.
Paragraflar çok kısa ve çok sık olmamalı. Paragrafları cansız yapar. İçeriğini önemsizleştirir. Her paragrafta bir konuyu tartışmaya çalışın. Aynı tartışmayı paragraflara bölmeyin. (İki satıra bir cümle yazmayın. Maalesef yazıda böyle paragraflar kullandım. Her paragrafta ayrı bir konuyu ele almak zorundaydım)
Alıntı, başka yazıda başkasına ait ses tonudur. Okuyucu yazı boyunda okudukça sizin sesinize alışır. Alıntı yaptığınızda kitapta başkasını sahneye çıkarmış olursunuz. Savlarınıza uygun alıntılar haricinde; uzun alıntı kullanmayın. Size ait sahnede mikrofonu başkasına bırakmayın. Eleştiri için uzun alıntı yapıyorsanız da bunu alıntıyı bölerek yapın. İyi yazardan yapılan alıntıda yazarın büyüklüğünden yararlanırsınız. Alıntı hakkınızı iyi kullanın. Unutmayın, ihtiyaçtan fazla alıntı yapmak intihaldir!
Paragrafı bitirdikten sonra paragrafı tekrar okuyun ve daraltın. Gereksiz kelimeler ve cümlelerden kurtulun. Bunu her defasında tekrarlayın. Amaç okurun anlaması değil, anlamama olasılığı bitirmek için yazmak. Unutmayın, okuyun ve paragrafı daraltın.
Tablo, şekil, grafik başlıkları, denklemler sade ve anlaşılır olmalı.
Paragraf, berrak olmalı. Tablo, grafik ve şekillerin başlıklarını anlaşılır, açık hali ile yazın. Enigma ile şifrelenmiş gibi yazmayın. Okuyan kişiye her defasında çeviri yükü bindirmeyin.
Yanlış | Grafik 11: LOGKBGSYİH |
Doğru | Grafik 11: Kişi Başı Gayri Safi Milli Hasılanın Logaritması |
Denklemlerin amacı da okuyucuyu aydınlatmak. Yormak değil. Kullanabildiğiniz yerde latin harfleri yerine açıklamasını kullanın.
Y= 3.56 + 1.24K + 3.25L yerine
Çıktı miktarı = 3.56 + 1.24(Sermaye) + 3.25(Emek Gücü)
İstatistik, ekonometri analizi sonuçlarını basitleştirin. 3.78964631 değerini insanlar 3.8’e yuvarlar. Akademik makaleler haricinde 3.80 veya 3^(1/2) değeri daha fazla iş görür.
Dipnotlar, kaynaklar içindir.
Konu anlatmak için dipnotları kullanmayın. Dipnot, kaynak göstermek içindir. Okuyucuya vermek istediğiniz ek bilgiyi, metin içine yedirmeye çalışın. Metin içinde veremiyorsanız belki de vermeniz gerekmiyordur. Yazdığınızı tekrar düşünün.
Okuyucuyu tekrar ve tekrar dipnota yönlendirmeyin. Okuma eylemini dipnot için bölme, okuyucuyu gitmek istediği yoldan sürekli yan yollara saptırmak gibidir. Okuyucu yorar. Yazıyı bırakmasına bile neden olabilir.
Cümleleri uyumlu yazın.
Kitap boyunca uyum; kelimeden, cümleye oradan paragrafa devam eder. Cümleler birbiri ile bağlantılı olursa daha uyumlu olur ve iyi okunur. Cümle yapısı AXYZ sonrasında ADCD ve nihayetinde AYXZ gibi ardıl cümlelerin ne dediği zor anlaşılır. AB ->> BC ->> CD gibi birbiri ile bağlantılı cümleler daha iyidir. Cümleler arasında neden sonuç ilişkisi kurulmalı.
İlk cümlenin ne olduğu pek önemli değildir. İkinci cümlenin ne olduğu çok daha önemlidir. Fakat üçüncüsü, kesinlik ilk ve ikinci cümlenin sonucu olmalıdır. (Gazete editöründen öğüt)
Ardıllığı, bağlantılı olmayı kolaylaştıran hilelerden biri geçişli yazıdır. Bazı kelimeler tekrarlanarak uyumluluk sağlanmalı. Cümleler birbirine bağlanırsa iyi okunur. Yazarın, geçişli yazı yazabilmesi için bağlantılar kurabilmeyi öğrenmesi gerekir.
Yazının ritmini değiştirin.
Yazı ritmi, yazı boyunca aynı tempoda devam ederse okuyanı sıkar. Her cümlenin -dir, -dır, -mektedir, – maktadır ile bittiği bir makale düşünün. Yazı ses tonu gibidir demiştik. Derste tek bir tonlamayla ders anlatan profesör uykunuzu getirir. Yazı da öyle yapar. Yazının ritmini indirip alçaltın. Mesela soru sorarak ilerleyin. İktisatçı sizde neden ritim değiştirmeli? Ritmi değiştirmek yazının kalitesini yükseltir mi?
Tam, cümlelerle yazın.
Cümle bittiğinde okuyucu devamı gelecekmiş hissine kapılan cümleler kurmayın. “İktisattaki son tartışmalardan biri de yoğun şekilde matematik kullanılması.” Öncekine benzer tamamlanmamış bir cümle okuru beklentiye sokar. Godot’yu bekler gibi bekler.
Zarif çeşitlilik yapmayın.
Cümle de berrak olmalı. Aynı olayı ifade eden çok sayıda farklı kelime/kavram kullanmayın. İktisatçılar bunu yapmayı çok sever. (itiraf ediyorum ben de) Büyüme, iktisadi büyüme, ekonomik büyüme, milli gelirde yüzdelik artış, ülke hasılasında yüzde oransal artış, GSYİH’ de yüzde artış gibi aynı anlama gelecek şeyler kullanmayın
Sunma ve sunmak gibi fiilimsileri cümle içinde birbiri yerine, paralel düşünce ifade etmek için kullanabilirsiniz.
Paralel fikirleri, paralel şekilde ifade edin. Aynı konu hakkında farklı görüşleri, aynı mantıksal kural ile ifade edin. Kapitalistlere göre;” Devlet, ekonomiye asla müdahale etmemelidir.” Keyneysenlere göre; “Devlet, piyasaların ihtiyaç duyduğu durumda ekonomiye müdahale etmelidir.”
Noktalama işaretlerine önem verin.
Noktalama işareti, trafik işaretine benzer. Noktalama işaretini kulaklarınızla koymalısınız. Okuyucu nerede yavaşlasın, nerede dursun ona gösterin.
Nokta, son anlamına gelir. Fikri ve cümleyi, noktalayın.
Virgülü her yerde kullanmaktan vazgeçin. Eğer her cümlecik kendi başına cümle oluyorsa, virgül ile ayırmayın. Onun yerine noktalı virgül (;), iki nokta (:), nokta (.) veya bağlaç kullanın.
Noktalı virgül bir çeşit hafif noktadır. Ne tam nokta ne virgül. Cümlenin unsurları çok uzun olduğunda kullanılır. Aynı doğrultuda benzer sözleri aktarmak; benzer ifadeleri göstermek ; benzer kavramları iletmek için de kullanılır.
Virgül, noktalı virgül, iki nokta üst üste işaretinden sonra 1 boşluk bırakın. Nokta, ünlem ve soru işaretinden sonra iki boşluk bırakın. Önce parantez () kullanın. Parantez içinde parantez lazımsa köşeli parantezi ( [ ] ) daha şık görünür.
İki nokta üst üste takip eden örneği gösterir: şimdi verdiğim gibidir.
“Noktalama işareti çift tırnak içinde biter.”
Cümleyi kurcalayın.
Vermek istediğiniz anlamı, vurguyu buluncaya kadar cümleyi kurcalayın. Kelimeleri istediğinizi elde edinceye kadar cümlenin farklı yerinde kullanın. İşinize yaramıyorsa atın. Vurgulamaya çalıştığınız şeyi cümle sonuna koyun. Cümlenin etkisini artırırsınız. Cümlede öğeleri kısadan uzuna doğru sıralayın. Keynesyenler ve Keynes yerine Keynes ve Keynesçiler; iş, işçi ve işveren gibi kısadan uzuna doğru dizin.
Cümledeki gereksiz sıfat ve zarfları silin. Bunun gibi “Cümledeki gereksiz, oldukça fazla ve işe yaramayan,lüzumsuz sıfat ve zarfları silin.”
Yazdığınız cümleyi sesli okuyun. Memnun musunuz? İstediğiniz vurguyu verdi mi? Vermediyse silin ve yeniden yazın. Berraklık önemli. Anlaşılmamayı önleyin
Etken fiiller kullanın.
Aktif, kesin, etken fiiller canlı üslup demektir. Edilgen yerine etken fiiller kullanın. Eylemin failini belirtin.
- Verilerin temizlenmeye ihtiyacı var. (Yanlış: Bunu kim yapacak belli değil.)
- Verileri temizlemeliyiz. (Doğru)
Her cümleyi -dir, -dır ile bitirmekten kaçının. Gerekirse yazı bittikten sonra -dir, -dır ile biten cümleleri teker teker bulun. Eylem ifade edecek şekilde yeniden düzenleyin.
- Yazı bittiğinde -dir, -dur aranıp, bulunmalıdır.
- Yazı bittiğinde arayıp -dir, -dır ile biten yüklemleri bulun.
Kötü kelimelerden kaçının.
Bazı kelimeler yazının kalitesini düşürür. Okunma deneyimine zarar verir. (Parantez içindekiler yerine kullanılabilecek kelimeler veya açıklamaları gösteriyor. Örnekleri çoğaltabilirsiniz.)
- Muğlak isim ve zamirler: anlayış (fikir, görüş), işlev (görev), hanehalkı (insan) vb.
- Gösterişli veya zayıf fiiller: kritiğini yapmak (eleştirmek), bünyesinde bulundurmak (içermek) vb.
- Anlamsız sıfatlar: ilginç, adeta, arası (arasında)
- Kullanışsız zarflar: neyse ki,sırasıyla (bunu demek yerine sırası ile verin), kolaylık için (normalde zorluyor musunuz), kanalıyla (tarafından)
- Çoğul kelimeler: Tekil kelimeler, çoğul kelimelerden daha somutturlar. (Tekil kelime, çoğul kelimeden daha somuttur.)
Düşünceyi net anlaşılır kelimeler ile verin.
Bilim yapmak veya bilgin olmak sözcük seçimine değil, iddianın niteliğine bağlıdır. Bilimsel görünmesi için süslü, anlaşılması zor ve gerekmedikçe teknik kelimeler kullanmayın. Yarattığını hayali karakteri hatırlayın.
“İktisadi jargonun çoğu beş centlik düşünceleri, beş dolarlık kelimelere gizler
Kelime kısaltmaktan kaçının.
Kısaltmalar anlamayı zorlaştırır. Gayri Safi sabit sermaye oluşumu terimini kısaltmanız gerekirse sermaye oluşumu veya sermaye o. şeklinde kullanın. GSSSO yazarsanız, okuyan her defasında çeviri yapmaya çalışacak. Okuyucuyu yormak yerine uzun halini kullanın.
Araçlar, kelimelere ses efekti verir. Alıntı haricinde cümle içinde “çok defa” tırnak işareti (“”) kullanmayın. Aynı şekilde italik yapma konusunda da cimri olun. Gerekmedikçe okuyucuda şüphe uyandırmayın.
Zorunda kalmadıkça yazıyı iki yana yaslamayın. Yazının sağa düzensiz olması uzun yazılarda okuyucuyu aktif okumaya zorlar.
Şahıs zamirlerini kullanmaktan kaçının.
Cümlenin öznesi, eylemi gerçekleştireni kimdir? Net şekilde ifade edin. Bu, Şu, O, Bunlar, Şunlar ve Onlar gibi belirsiz ifadelerden kaçının. Yazı bittikten sonra Ctrl+F tuşu ile arayıp yeniden düzenleyin.
Yanlış: Bu cümlelerin içinde “bu, bunlar” olmasın.
Doğru: Cümlelerdeki bu,bunlar ifadesinden kurtulun
İyi yazı emek ister. İyi yazmak, yetenek değildir. Beceridir. Okudukça, araştırdıkça, yazdıkça gelişir. Makaleyi okuyarak iyi yazma yolunda ilk adımı attınız. Devam etmek sizin elinizde.