Kategoriler
Ekonomi

Bir İktisatçının Galaksi Rehberi

“İktisat sosyal bilimlerin kraliçesidir.”

İktisat denilince sokaktaki sıradan birinin aklına genellikle tutumlu olmak deyimi gelir. İktisatlı insan, parasını doğru zamanda doğru yere doğru miktarda harcayan insanı niteler. Bu büyük ölçüde doğru bir yaklaşımdır. Ama iktisat, sadece paramızı doğru zamanda doğru yere harcamak mı demektir? İktisat bölümü okuyacaksanız veya okuyorsanız cevap hayır. İktisat bundan daha kapsamlı bir bakış açısı kazandıran, pozitif bilimlerden oldukça beslenen ve birçok sosyal bilim dalını da besleyen bir bilim dalıdır.

Antik Yunan’da ev ekonomisi “The Oeconomicus” kelimesinden türeyen iktisat, 2500 yıl içinde bireylerin ve ulusların refahının nasıl artabileceğini araştıran ve buna göre politikalar üreten bir bilim dalı haline gelmiştir.

Sokaktaki insana ekonomi denildiğinde “-Dolar artacak mı yeğenim? -Altına mı yatırım yapsak?” gibi sorularla sıkça karşılaşan iktisatçı için hayat gerçekten zordur.

İktisada başlarken ilk bilmeniz gereken şey iktisadın en azından iki farklı boyutta ve nedensel ilişkiler içinde ele alındığı olmalıdır. Mikro iktisat ve Makro iktisat, iktisadi hayatınızın en temel iki dersi olacaktır.

İktisat üzerine fıkralardan birinde Churchill döneminde ekonomistlere benim papağanım sizden daha iyi ekonomisttir der. Tabi kimse inanmaz o da onları papağanına soru sormaya davet eder. Ekonomistler soru sormaya başlarlar:
– Ekonomist: Enflasyon neden artar?
– Papağan: Arz- Talep meselesidir der..
– Ekonomist: Ekonomi nasıl büyür?
– Arz – Talep meselesidir efenim der.
Papağan doğru bilmiştir. Bütün sorun arz ve talep meselesidir.

“Bir papağana “arz ve talep” terimlerini öğretin ve işte iyi bir ekonomistiniz oldu”

Thomas Carlyle

İktisat bilimi, birçok bilim dalından beslenir ve bilim dalını da besler. Her ne kadar fen bilimleri ile uğraşanlar sosyal bilimlerin bilim olmadığını! (Falsibility – Yanlışlanabilirlik Karl POPPER) iddia etse ve bu konu üzerinde tartışmalar olsa da iktisadı diğer sosyal bilim dallarından ayıran ve “Sosyal bilimlerin Kraliçesi” ünvanını kazandıran yegane özelliği: İnsan ve toplum davranışlarını, fen bilimlerin (pozitif bilimler) yöntemlerini kullanarak açıklamaya çalışması, modelleyebilmesi ve bulgularının genelleyebilmesidir. İktisadın iç içe olduğu bilimler çok geniş bir yelpazede ele alınır. Birçok iktisat öğrencisinin okurken farkında olmamasına rağmen aşağıda iktisadı etkileyen ve onun etkilediği bazı bilim dallarının listesini bulabilirsiniz.

  • Felsefe
  • Biyoloji
  • Fizik
  • Matematik/Geometri
  • Psikoloji
  • Sosyoloji
  • Antropoloji
  • Tarih
  • İstatistik
  • Siyaset
  • Kamu Yönetimi
  • İşletme
  • Uluslararası İlişkiler
  • Mühendislik
  • Hukuk
  • Din

İktisatçılar neden sorunlarını grafik ile anlatır? Grafik kullanarak neye varmak istemektedir?

Pedogojik olarak bol sıfırlı sayılardaki değişim, insanların iktisadi değişimleri tam olarak anlayabilmesini engelleyebilir.  İnsanın evrim sürecinde beyinde en çok gelişen kısım görme duyusu ile ilgili kısımdır. İnsan görselleştirilen şeyler ile ilgili daha iyi yorumda bulunabilir .Grafikteki ani değişimler sorunu tespit etme konusunda daha fazla ipucu sunabilir.

Modern bir ekonomi temel de 3 farklı unsurdan oluşur.

  • Birey
  • Firma
  • Devlet

Birey: Sosyal bir bilim olarak iktisadın da temelinde de insan vardır. Biz iktisatta insan demek yerine birey, vatandaş, hane halkı, iktisadi ajan ve en sık olarak da “Homo Economicus” terimlerini kullanırız.

Homo Economicus: Basitçe iktisat yapan insan demektir. ( Çok açıklayıcı olmadı) : Homo economicus, rasyonel kararlar alan insan demektir (Halen çok açıklayıcı değil). Rasyonel kavramı ile de tercihlerinde tutarlı, tercihte bulunurken kendisine en fazla faydayı sağlayan tercihte bulunmayı kastederiz (fayda maksimizasyonu). Örneğin Playstation oynamayı seviyorsunuz ve cebinizde de 10 TL var. Evden yemek yemeden çıktın ve karnında aç, akşama kadar eve dönmeyeceksin. Bütün parayı Playstation oynamaya mı harcarsın? Yoksa ucuza karnını doyurup paranın bir kısmı ile oyun mu oynarsın. Senin daha önceki seçimlerine bakarak neler yapacağını tahmin ederiz. Bazı tercihlerimiz fayda sağlayan değil de zarar veren şeyler ise bu defa en az zarar vereni tercih ederiz ( maliyet minimizasyonu). Kırk katır mı, kırk satır mı hesabı.

Firma: 

  • Takas Ekonomisi
  • Kapalı Ekonomi – devlet yok
  • Kapalı Ekonomi – devlet var
  • Açık Ekonomi – Uluslararası ticaret var

Mikro İktisat ve Makro İktisat iktisat bilim dalının temelini oluşturan iki ana iktisat bilim dalıdır. İktisat bölümünde sık kullanılan ezber bir metaforu dile getirecek olursak Mikro ağaç ise Makro ormandır. Ekonominin unsurları olarak bir hane halkı, bir firma, bir sektör ele alıp onların tercihleri-karar lam süreçlerini incelersek bu mikro iktisadın konusu olur.

Mikro iktisatta cevap bulabileceğiniz bazı sorular:

  • Günde 1 TL’den 1000 ekmek satıyordum. 1.5 TL yaparsam daha mı çok kazanırım?
  • Neden 5 tane 200 ML sütün fiyatı 1 LT sütten pahalıdır?
  • Canım aynı anda Caramel Macchiato ve Cold Brew Americano çekerken, Caramel Macchiato’yu seçmek ne kaybettirir?
  • Neden birşeyi tükettikçe artık eskisi kadar mutlu değilim ve fakirken yerde bulduğunuz 10 TL ile zenginken yerde bulduğunuz 10 TL arasındaki fark nedir?

Eğer ekonomide yer alan hane halklarının tümünü, bir sektördeki bütün firmaları veya bütün sektörleri veya bütün bir ekonomiyi ele alıp incelemeye çalışırsak bu makro iktisadın konusu olur.

Makro iktisatta cevap bulabileceğiniz bazı sorular:

  • Yeni hükümet maaşlara yüzde 1000 zam yapacağını söyledi. Bunun bankadaki 100.000 TL tasarrufuma etkisi nedir?
  • Dolar, TL karşısında değer kazanıyor. Hangi işe girsem daha çok para kazanabilirim?

Eğer ekonomistler at üzerinde çalışmayı isterse, gidip atlara bakmazlar. Çalışmalarına başlar ve kendi kendilerine “Bir at olsaydım ne yapardım? diye sorarlar

Ronald Coase, 1999

İktisadın diğer bilim dalları ile olan ilişkilerini kısaca ele alalım:

  • İktisat ve Felsefe İlişkisi: Felsefe, bütün bilimlerin temeli sayılır. Felsefe merak etmektir. Felsefe şüphe duymaktır Bu yüzden bütün bilimlerin temelinde Neden? Nasıl? soruları vardır. İktisadında temelinde ünlü filozofların insanların ve toplumların davranışları altında yatan nedenler için sordukları sorular vardır. Homo economicus kavramı Xenephon’dan bugüne gelmiş sorulara verilen bir yanıttır.

Eflatun’dan sonraki bütün batı felsefesi onun eserine düşülmüş dipnotlardan başka bir şey değildir.

Alfred North Whitehead

  • İktisat ve Fizik İlişkisi: 17. yüzyılda Newton’un hareket ve çekim yasaları dönemin bilim camiasında bir deprem yaratmıştır. Doğa kanunları adı verilen bu kanunlar, doğanın belli bir düzen içerisinde hareket ettiğini iddia etmiştir. Bu iddia ve ispatlar diğer bütün bilim dallarını da oldukça etkilemiştir. Bu kanunlar ile beraber birçok bilim insanı, insanların ve toplumun da belli kanunlar çerçevesinde tercihlerde bulunabileceklerini araştırmış ve iddia etmişlerdir. Adam Smith’in Kendiliğinden düzeni, Karl Marx’ın Sermayenin Birikim sürecini ve Azalan Karları, Malthus’un Kıtlık teorisi insanın ve toplumların belirli kanunlar çerçevesinde hareket ettiklerini iddia eden Newtongil yaklaşımlardır.
  • İktisat ve Biyoloji İlişkisi: Ekonominin en küçük yapı taşı insan dersek insan biyolojisinin de iktisadı etkileyen bir bilim dalı olduğunu varsayabiliriz. İnsanın biyolojik evrimi veya doğada meydana gelen organik değişimler, ekonomi gibi insan doğasına bağlı bir bilimin açıklanmasında yardımcı olabilmektedir.
  • İktisat ve Matematik İlişkisi: İktisat ile ilgili araştırma yapmaya başladığınızda bulacağınız ilk şeylerden biri matematiği yoğun olarak kullandığıdır. Türkiye’de matematik eğitimi ve korkusu da bilindiğinden işletme bölümünün puanları daha yüksektir. İktisat bir teori bilimidir. Bir teoriyi birçok şekilde ele alma ve açıklama imkanınız vardır. İktisatta neo-klasik iktisadın ağırlığının artmasıyla matematik kullanımı da artmıştır. Matematik pozitif bilimlerin kendilerini anlatmak için kullandığı bir dildir. İktisadı sosyal bilimlerin kraliçesi yapan özelliklerden biri de insan, insan doğası ve onun oluşturduğu toplumu çeşitli teoriler kapsamında matematik ile anlatabilmesidir. Burada matematik kullanımının yoğun olması bazen can sıkabilmektedir. Bunun da temelinde özellikle matematik ve mühendis kökenli iktisatçıların disiplindeki etkilerinden kaynaklanır. Pedogojik olarak matematiğin aşırı kullanımı da hiç kullanılmaması da iktisat disiplinindeki tartışmalardan biridir

“Economy is related to mathematics because of the application of mathematical methods to represent theories and analyze problems in economics.”

  • İktisat ve Psikoloji İlişkisi: İktisatta ekonominin temeline insanların tercihlerini yerleştirirsek bu tercihlerin temelinde insanın karar alma sürecinin arkasında yatan nedenleri de bulmamız gerekir. Homo economicus olarak adlandırdığımız iktisatçı insan, rasyonel ve her zaman faydasını düşünen bir insan türüdür. Homo economicus herşeyi iyi hesaplar. Fiyatları ve faydayı kesin değerleri ile bulur, karşılaştırır ve karar verir. Karar verir mi? Geçtiğimiz 20 yılda iki davranışsal iktisatçı literatüre yaptığı katkılarla Nobel ödülü aldı. Bu ödüllere Homo Economicus’un aslında o kadar da rasyonel olmadığını gösterdikleri çalışmalarla uzandılar. Richard Thaler ve Daniel Kahneman, tercihlerimizde ne kadar kusur olduğunu gösterdi. Bu kusurları daha iyi anlamak için ise insan psikolojisini iyi anlamak gerekiyor. Psikoloji biliminin tarihini bile 150 yıl civarında düşünürsek bu iki bilim dalının daha yolun başında olduğu söylenebilir.
  • İktisat ve Antropoloji İlişkisi:
  • İktisat ve Sosyoloji İlişkisi: Sosyoloji, sosyal ilişkileri ve toplumun yapısını, toplumun farklı grupları arasında ilişkiyi ve ekonomiyi etkileyen sosyal kurumları inceleyen bilim dalıdır. Ekonomi de insanı ve insanların bir araya gelerek oluşturduğu toplumu ekonomik tercihleri bakımından inceler. Hatırlayalım: (Mikro ağaç ise)Psikoloji insan ise, (makro ormandır) sosyoloji ormandır. Toplum tek tek ele alındığında farklı kararlar verebilir. Modern dünyada ise insanı toplumun bir parçası içinde ele almamız gerekir. Mesela Karl Marx’ın sosyolog mu iktisatçı mı olduğu tartışması sosylojinin etkisine bir örnektir. Toplumu çok iyi gözlemleyen ve devrim idealini iktisadi bir temele dayandırmaya çalışan Marx yıllarca ekonomi politikası üzerine okuma yapmış ve dünyayı en çok etkileyen kitaplardan “Kapital: Ekonomi Politiğin Eleştirisi” adlı eserini yazmıştır. Yine ünlü sosyologlardan Marx Weber “Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu” kitabında Batı ülkelerinin daha fazla kalkınmış olmasının temelinde Protestan mezhebinin Katolik mezhebine göre daha materyalist olduğu tezini öne sürer. Din-Toplum-Ekonomi ilişkisi açısından önemli sosyolojik eserdir.

Neoklasik iktisatçı esprisi: “İyi iktisatçılar yeniden dirilse fizikçi, kötü iktisatçılar sosyolog olarak Dünyaya gelir” 

  • İktisat ve Tarih İlişkisi: 
  • İktisat ve İstatistik İlişkisi
  • İktisat ve Siyaset İlişkisi
  • İktisat ve İşletme İlişkisi
  • İktisat ve Uluslararası İlişkiler İlişkisi
  • İktisat ve Mühendislik İlişkisi
  • İktisat ve Hukuk İlişkisi
  • İktisat ve Din İlişkisi